Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11769 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 672 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerektiğinden, 04.08.2014 tarihli dilekçesinde askerde olduğunu ve temyiz hakkını kullanamadığını belirterek eski hale getirme isteminde bulunan sanık ...'in, temyiz isteminin reddine dair 28.08.2014 gün ve 2012/248, 2014/11 sayılı ek kararın hukuken geçersiz olduğu belirlenerek, tebligatın yapıldığı 08.05.2014 tarihinden önce 05.05.2014 tarihinde yıllık izne ayrıldığını belirttiğinden, eski hale getirme istemi yerinde görülmekle, 28.8.2014 günlü temyiz isteminin reddine dair kararın kaldırılmasına karar verilerek öğrenme üzerine 04.08.2014 tarihli temyiz istemi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;1- Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede;Hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa ile eklenen 5320 sayılı Yasa'nın geçici 2. maddesi uyarınca hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafii ile sanığın bu suçtan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin 1412 sayılı Yasa'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, 5271 sayılı Yasa'nın 231. maddesinin 12.fıkrası uyarınca itirazı kabil olup, aynı Yasa'nın 264.maddesi uyarınca kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin dilekçesi itiraz olarak kabul edilerek mahallinde merciince değerlendirilmek üzere dosyanın bu suç yönünden incelenmeksizin mahkemesine İADESİNE,3- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi nedeniyle yapılan incelemede;Olay yerinde pencere sinekliği iç yüzeyinde tespit edilen bir adet parmak izinin suça sürüklenen çocuk ...'e ait olduğunun anlaşılması karşısında hükümlülük kararında isabetsizlik bulunmayıp, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte tahsili gereken yargılama giderinin terkin edilmesi gereken tutardan az olması halinde, Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA,4- Sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan temyiz incelemesinde;08.04.2012 tarihli yüzleştirme ve teşhis tutanağından, tanık Yaşariye Güner'in, daha önce 400 fotoğraf arasından teşhis ettiği sanık ...'i, müştekinin evine giren kişilerden biri olarak yeniden teşhis ettiğinin anlaşılması ve giren diğer bir kişinin önceden tanıdığı ... olduğunu belirtmesi, olay yerinde tespit edilen 8 adet parmak izinin de sanık ...'e ait olduğunun belirlenmesi karşısında, tanığın olay yerindeki dördüncü kişiyi görmemiş olabileceği dikkate alınarak, mevcut kanıtlara göre hükümlülük kararlarında isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine katılınmamış, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte tahsili gereken yargılama giderinin terkin edilmesi gereken tutardan az olması halinde, Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi ve sanıklar ... ve ... yönünden 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının yine infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.a) CMK'nın 150/2. maddesi ile düzenlenen zorunlu müdafiilik sistemi, suça sürüklenen çocukların kendilerini savunamayacakları ilkesine dayanmakta olup, müdafilerinin aşamalarda bulunmasının temini, bunun mümkün olmaması halinde kendilerine yeni bir müdafii tayin edilmesi gerekirken, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin yokluğunda hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,b) Suç tarihinde 15 yaşını doldurup, 18 yaşını tamamlamadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk ... hakkında koşulları oluştuğu halde TCK'nın 31/3. maddesinin uygulanmaması suretiyle fazla ceza tayini,c) Fiili işlediği tarihte 18 yaşını tamamlamış olduğu anlaşılan sanık ... hakkında kurulan hükümlerde, koşulları bulunmadığı halde TCK'nun 31/3. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,d) Sanık ... hakkında, 5271 sayılı CMK'nun 193.maddesi ile 231 ve 232. maddelerine aykırı olarak duruşma açılmadan ve sorgusu yapılmadan dosya üzerinde inceleme ile hükümlülük kararı verilerek savunma hakkının kısıtlanması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.