Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11549 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 810 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 2 - 2012/245116MAHKEMESİ : Erbaa Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/06/2012NUMARASI : 2011/144 (E) ve 2012/371 (K)Suç : HırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü:I-) Sanık İ.. A.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Hükümlü hakkında 07.06.2012 tarih ve 2011/144 esas ve 2012/371 sayılı hükümle hırsızlık suçundan yakınanlar V.. Ç.., Ö.. A.. ve N.. D..'e yönelik hırsızlık suçundan verilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nın 50/1-f maddesi uyarınca “kamu yararına bir işte çalıştırılması" seçenek yaptırımına çevrilmesine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeden kesinleştiği, sanığa yapılan tebligata rağmen Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü'ne başvurmadığından bahisle infaz dosyasının mahkemesine gönderilmesi üzerine duruşma açılarak sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hapis cezasının, 5237 sayılı TCK'nın 50/6 maddesi uyarınca tamamen infazına verilerek hüküm kurulduğu belirlenerek yapılan incelemede;Hükümlü hakkında verilen kararın infaza ilişkin olması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayıp 5275 sayılı CGİK'nın 98. maddesi uyarınca çektirilecek cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilmesi ile ilgili mahkemece verilecek kararlar aynı Kanun'un 101/3. maddeleri gereğince itiraza tabi olduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, hükümlünün 09.07.2013 tarihli dilekçesinin itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazının merciince incelenerek esastan karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline istem gibi İADESİNE, II-) Suça sürüklenen çocuklar H.. T.. ve R.. Y.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesindeEtkin pişmanlık yönünden, dosya içeriğine uygun olan mahkemenin kabul ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Suça konu motosikletlerin park edildikleri sokak ve caddelerden çalındığının anlaşılması karşısında hırsızlık eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun'un 141/1 maddesi uyarınca ceza tayini,2-) Oluşa ve dosya içeriğine göre suça sürüklenen çocukların mağdur Ö.. A..'a yönelik hırsızlık suçuna önceden verdikleri karar uyarınca gözcülük yapmak suretiyle doğrudan katıldıkları gözetilerek 5237 sayılı TCK'nın 37/1.maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken aynı Kanun'un 39/2.maddesi ile uygulama yapılması,3-) Suça sürüklenen çocuk R.. Y..'ın ve sanık İ.. A..'nin aşamalarda alınan savunmalarında mağdur V.Ç.'un motosikletini saat 18:00 ile 18:30 sularında çaldığını ikrar ettikleri, gece vaktinin, suç tarihinde saat 18:19 da başladığının anlaşılması karşısında hırsızlık suçunun gece vakti işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde tartışılmadan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 143. maddesinin uygulanması,4-) Suça sürüklenen çocuk R.. Y.. hakkında yakınan V.. Ç..'a yönelik hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143/1, maddeleri uyarınca belirlenen 1 yıl 1 ay hapis cezasından aynı Kanunun 31/3. maddesi ile 1/3 oranında indirim yapılarak "8 ay 20 gün" hapis cezası yerine, hesap hatası sonucunda "6 ay 20 gün"hapis cezasına ve aynı Kanun'un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak "7 ay 6 gün" hapis cezası yerine "5 ay 17 gün" hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini,5-) Suç tarihi itibariyle suça sürüklenen çocukların sabıkasız olduğu; çalınan motosikletlerin mağdurlara iade ve tazmin edilmiş olması nedeniyle hırsızlık suçundan dolayı mağdurların maddi bir zararının bulunmadığı gözetildiğinde “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği” hususu irdelenip CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanıp uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,6-) Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 5237 sayılı TCK'nın 50/1-f maddesinde, gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte ücret ödenmeksizin çalıştırılmaya karar verilebileceği belirtilmesine rağmen suça sürüklenen çocukların gönüllü olup olmadığı sorulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,7-) 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106/4. maddesinde “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Her ne kadar 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde, diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesinin yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son. maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 03.06.2015 tarihinde (hırsızlık suçunun nitelendirilmesine ilişkin bir numaralı bozma nedeniyle oyçokluğuyla) diğer bozma nedenleri yönünde oybirliğiyle karar verildi.