Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11464 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1835 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/310967MAHKEMESİ : Silifke 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/06/2012 - 05.09.2012NUMARASI : 2012/276 (E) ve 2012/336 (K)SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılan vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanunun Geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanunun Geçici 2. maddesi gereğince; öncelikle, sanığa "süresi içinde doğan zararı giderdiği takdirde hakkında elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği hususuna" dair bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Sanığın tarımsal sulama amacıyla kullandığı elektriğinin borcundan dolayı Tedaş görevlilerince 11.01.2011 tarihinde kesilip, usulüne uygun olarak mühürlenerek, bu hususta mühürleme tutanağı tanzim edildiği, Tedaş görevlilerinin 25.02. 2012 tarihinde yaptıkları kontrolde, görevlilerce 11.01.2011 tarihinde konulan mührün bozulup sanık tarafından kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek, bu hususta tutanak tanzim edilmesi nedeniyle,sanığın isnat edilen mühür bozma suçunu işlediğinin sübut bulduğu anlaşılmakla, atılı mühür bozma suçundan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde BERAAT kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.