Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11435 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23774 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2012/33179MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/10/2011NUMARASI : 2010/750 (E) ve 2011/467 (K)SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 6217 sayılı Yasanın 13. maddesi, ile 4902 sayılı Harçlar Yasasının (1) sayılı Tarifesinin “Mahkeme Harçları” bölümünün, “IV.Temyiz, istinaf ve itiraz harçları” kısmının, tüm fıkralarıyla değiştirilip, b fıkrası ile Yargıtay Ceza Dairelerine yapılacak temyiz başvurularından da harç alınması hükme bağlanmış ve Anayasa Mahkemesinin 20.10.2011 gün ve 2011/54-142 sayılı kararı ile bu hüküm iptal edilerek kararı Resmi Gazetede yayımlandığı 28.12.2011 tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmişse de Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Adil Yargılanma Hakkı kapsamında değerlendirdiği, mahkemeye erişim hakkının engellenmemesi bağlamında belirlediği kriterlerden birisi olan, “ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adli yardım sisteminin olması” koşulunun ülkemizde yeterince bulunmamasına dayandırdığı gözetildiğinde, anılan hususun Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesi beklenmeksizin temel haklarla ilgili Uluslararası Sözleşmeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları dikkate alınarak iç hukukta uygulanması gerektiği gözetilerek, dosya kapsamına göre temyiz harcını ödeyecek ekonomik gücü olmadığı anlaşılan sanığın temyiz isteminin harç ödenmediğinden reddine ilişkin 29.12.2011 tarihli ek kararı kaldırılarak ve temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığın başka suçtan aynı yargı çevresindeki Diyarbakır E Tipi Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan, hükmün tefhim edildiği 13.10.2011 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK.nun 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.