Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1123 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7497 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıDosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki...'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede, 5271 sayılı CMK'nın 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı kanun ile değişik 231/12. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar itirazı kabil kararlardan olup, temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 2-Sanık ... hakkında müşteki Mehmet'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede, Sanığın müşteki Mehmet'e ait evin eklentisi niteliğindeki bahçe içerisinde bulunan kaynak makinesini çalması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden,suç vasfında yanılgı sonucunda aynı Kanun'un 141/1. maddesi ile uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştek...e yönelik, sanık ... hakkında müşteki ...'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede; Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan dava açıldığı halde karar verilmemiş ise de, zamanaşımı içerisinde bu suçtan dolayı karar verilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; a)Suça sürüklenen çocuk ...'ın diğer sanık ... ile birlikte müşteki...e ait evin eklentisi niteliğindeki bahçe içerisinde bulunan kaynak makinesini çalması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden,suç vasfında yanılgı sonucunda aynı Kanun'un 141/1. maddesi ile uygulama yapılması b)Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken, Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik'in 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, c)02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanık ...'in eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,d) Kabule göre de; Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde suça sürüklenen çocuk ... hakkında CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 01/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.