Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11223 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21649 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 2 - 2009/236943MAHKEMESİ : Erzincan 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/05/2009NUMARASI : 2008/1060 (E) ve 2009/430 (K)SUÇ : Konut dokunulmazlığını bozma, Kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda katılanın tazminat talebinde bulunmadığı, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanıklar C.. H.., Z.. A.. ve E.. H.. hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve sanık C.. H..'e atılı kasten yaralama suçlarından doğan herhangi bir maddi zararın da bulunmadığı ve kayden sabıkasız olduğu anlaşılan sanıklar hakkında, 5271 Sayılı CYY.nın 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, sanıkların “katılanların zararını karşılamadığı anlaşıldığından... ” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanıklar C.. H.., Z.. A.. ve E.. H.. hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve sanık C.. H.. hakkında kasten yaralama suçlarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2- 5237 sayılı TCK.nun 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, "...belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma..."yı öngördüğü, yasada geçen "etkinlik" kavramının ise, "...insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem çalışmaiş yapma, işlerlik ve devinimi ” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; sanığın suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan yada sanığın yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda sanık hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, sanığın yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, sanığın sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği gözetilmeden, sanıklar C.. H.., Z.. A.. ve E.. H.. hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve sanık C.. H.. hakkında kasten yaralama suçlarında hükmedilen hapis cezalarının, 5237 sayılı TCK.nun 50/1-d maddesi uyarınca, “...cezanın taktiren yarısı bir müddetle katılanların ikametgahının bulunduğu Sazlıpınar köyüne gitmekten yasaklanma ” yaptırımına çevrilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.