Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11145 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12346 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/211151MAHKEMESİ : Cizre 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/12/2012NUMARASI : 2012/850 (E) ve 2012/1268 (K)Suç : HırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü:Bozma sonrası yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Yargıtay 13. Ceza Dairesi'nin 03.07.2012 tarihli, 2012/1066-15520 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK.nun 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirleneceği gözetilerek, dosya içeriğine ve oluşa göre; sanığın temyiz dışı kalan 3 arkadaşı ile birlikte mağdurun kilitli aracının sağlam ve muhkem olan kelebek camını kırarak araç içerisinden oto teybi, kaset, ruhsat ve kalorifer peteklerini çalması şeklinde gerçekleşen olayda sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK.nun 493/1-son, 522 maddeleri ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b, 143/1 maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında aynı Yasanın 151/1. maddesine uyan mala zarar verme suçunu da oluşturduğu, ancak yakınanın şikayetten vazgeçtiği nazara alındığında 5237 sayılı TCK.nun 151/1. maddesindeki mala zarar vermek suçundan mahkumiyet kararı verilemeyeceği, sanığın hırsızlık eyleminin zamanaşımı bakımından Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK.nun 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin, suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâllerinden olup aynı Kanun'un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı süresinin hesabında dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK.nun 66/1-d maddesi uyarınca 15 yıllık asli (olağan), aynı Yasa'nın 64/4 maddesi uyarınca 22 yıl 6 ay kesintili(olağanüstü) dava zamanaşımı süresine, 765 sayılı TCK.nun 102/3 ve 104/2 maddeleri uyarınca 10 yıl asli(olağan), 15 yıl kesintili(olağanüstü) dava zamanışımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 09.03.2003 tarihinden itibaren gerek 5237 sayılı TCK.nun 66/1-d,67/4 maddelerine, gerekse de 765 sayılı TCK.nun 102/3, 104/2 maddelerine göre hesap edilen dava zamanışımı sürelerinin tamamlanmadığı gözetilmeden, yargılamaya devam olunarak hüküm kurulması gerekirken, mahkemece “sanığın eyleminin 5237 sayılı Yasa hükümlerine göre 142/1-b maddesindeki hırsızlık ve 151/1 maddesindeki mala zarar vermek suçlarına uyduğu, zamanaşımı bakımından ise 765 sayılı TCK.nun bu suçlara uyan 102/4 ve 104/2 maddelerindeki dava zamanaşımı sürelerinin dolduğu” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile karma uygulama da yapılmak suretiyle düşme kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.