Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11137 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2779 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 2 - 2012/310940MAHKEMESİ : Serik 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/09/2012NUMARASI : 2012/445 (E) ve 2012/379 (K)SUÇLAR : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 6352 sayılı yasanın geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.07.2012 günlü iade kararının sadece elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan kurulan hükümle ilgili olduğu, daha önce mühür bozma suçundan kurulan hüküm ile bu hükme karşı yapılan temyiz başvurularının geçerli olduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iade kararından sonra mühür bozma suçundan kurulan hüküm hukuken geçersiz olup, sanık hakkında mühür bozma suçundan 13.10.2010 tarihinde verilen karara yönelik temyiz talebi üzerine yapılan incelemede; 1- Sanığın elektriği, borcundan dolayı 30.07.2009 tarihinde kesilmiş ve buna ilişkin 012295 nolu mühürleme tutanağı tutulmuş olmakla, katılan kurumdan izinsiz elektriğin açılması ve sayaçtan geçirilerek elektrik tüketilmesi karşısında, 5237 sayılı TCK.nun 203. maddesinde düzenlenen mühür bozmak suçunun oluşacağı gözetilmeden hatalı gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, 2- 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Baz?? Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanunun Geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararınınödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanunun Geçici 2. maddesi gereğince; öncelikle, sanığa "süresi içinde doğan zararı giderdiği takdirde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği hususuna" dair bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 02/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.