Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11045 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22879 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2012/23744MAHKEMESİ : Seferihisar Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/10/2011NUMARASI : 2011/174 (E) ve 2011/320 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Suça sürüklenen çocukların yakınana ait işyerine gündüz vakti girerek hırsızlık eylemini gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında suça sürüklenen çocukların eylemlerinin 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b. maddesinde düzenlenen suça uyduğu gözetilmeden, aynı Kanunun 141/1 maddesinin uygulanması, 2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda yakınanın maddi tazminat talebi bulunmadığı gibi dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde suça sürüklenen çocuklara atılı hırsızlığa teşebbüs suçundan doğan herhangi bir maddi zararın bulunmadığı ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuklar hakkında, 5271 sayılı CYY.nın 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre suça sürüklenen çocukların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, gerekçede "Suça sürüklenen çocuklara verilen hapis cezasının 5237 sayılı yasanın 50/1-a, 3 maddeleri gereğince zorunlu olarak paraya çevrilmesi gerektiğinden verilen cezaların ertelenmesine,hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmadığına, ” biçimindeki yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3-) Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk T.. A.. hakkında 5237 sayılı TCK'nın 31/2 maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesinin gözetilmesine 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.