Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1101 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 19439 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ...'in yokluğunda verilen hükmün, sanığın soruşturma aşamasında görevlendirilen ve kovuşturma aşamasında görev almayan müdafii Av....'ye 06.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve müdafiinin mahkemeye sunduğu 07.05.2015 tarihli dilekçeyle, kovuşturma aşamasında görevli olmadığını belirterek hükmün sanığa tebliğ edilmesini talep ettiği, bunun üzerine gerekçeli karar sanığın adresine Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre 07.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, UYAP sisteminde yapılan sorgulamaya göre sanığın tebligat tarihinde başka suçtan Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olarak bulunması sebebiyle tebligat işleminin geçersiz olduğunun anlaşıldığı, dava dosyasında bulunmamakla birlikte UYAP sisteminden temin edilerek dosya arasına konulan belgelere göre, sanığın hükümlü olarak bulunduğu Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Siirt Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan gönderdiği 27.04.2015 ve 14.10.2015 tarihli dilekçelerle gerekçeli kararın kendisine tebliğini istediği ve ayrıca 07.10.2015 tarihli dilekçesiyle de hükmü temyiz ettiği ve gerekçeli kararın sanığa tebliği hususunda mahkemece Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na müzekkere yazılmış ise de, dosyada ve UYAP sistemi içerisinde, gerekçeli kararın sanığa tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığından; sanığın dilekçeleri ve mahkemenin 16.10.2015 tarihli yazısına istinaden gerekçeli kararın sanığa tebliğ edilip edilmediği hususunun, sanığın o tarihlerde hükümlü olarak bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu'ndan sorularak araştırılması, tebliğ edilmiş ise tebellüğ belgesinin dosya arasına konulması, tebliğ edilmemiş ise; gerekçeli kararın sanığın halen başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığıyla ve CMK'nın 35/3. maddesi uyarınca okunup anlatılarak usulüne uygun olarak sanığa tebliği ile tebligat belgesi ile birlikte verilmesi halinde gerekçeli temyiz dilekçesi de eklenerek incelenmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine 03.05.2016 tarihinde karar verildiği, iade sonrası gerekçeli kararın sanığın bulunduğu Siirt Açık Ceza İnfaz Kurumunda 22.08.2016 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği anlaşılmakla, açıklanan nedenlerle sanık ...'ın öğrenme üzerine hükmü 07.10.2015 tarihinde süresinde temyiz ettiği belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde; 1-Sanıklar ...ve ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve...hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26.maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2.maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dâhil adli para cezasına mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından sanık ..., sanıklar.... müdafiileri ile suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 2-Sanıklar ....hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Sanıklar ....ın hırsızlık suçunun tamamlandığının kabulü yerine teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçu ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 4-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Suça sürüklenen çocuk ... hakkında, hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b,143 maddeleri uyarınca hükmolunan 2 yıl 4 ay hapis cezasından, aynı Kanun'un 31/3 maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılırken 1 yıl 6 ay 20 gün yerine hesap hatası sonucunda 1 yıl 8 ay,aynı yasanın 62 .maddesi uyarınca 1/8 oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucunda 1 yıl 4 ay 10 gün hapis cezası yerine, 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasına karar verilmesi suretiyle fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, sanığın 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca hükmolunan 2 yıl 4 ay hapis cezasından, aynı Kanun'un 31/3 maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılmak suretiyle 1 yıl 6 ay 20 gün,aynı yasanın 62.maddesi uyarınca 1/8 oranında indirim yapılmak suretiyle 1 yıl 4 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.