Tebliğname No : KYB - 2014/374302Nitelikli hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlâl suçlarından sanık Y.. B..'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 143, 35/2, 116/4, 151/1, 31/3 (3 kez) ve 62/1 (3 kez), maddeleri uyarınca 7 ay 23 gün hapis, 6 ay 20 gün hapis, 2 ay 6 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezalarının aynı Kanun'un 50/3-1-c. maddesi gereğince 2 yıl süreyle bir meslek ve sanat edinmeyi sağlamak amacıyla gerektiğinde barınma imkanı bulunan bir eğitim kurumuna devam tedbirine çevrilmesine dair Üsküdar (kapatılan) 2. Çocuk Mahkemesinin 27/06/2007 tarihli ve 2006/486 esas, 2007/208 sayılı kararının yerine getirilmesi sırasında, sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığı gerekçesiyle yapılan ihbar üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda önceki hükümde verilen 7 ay 23 gün, 6 ay 20 gün ve 2 ay 6 gün hapis cezalarının tamamen infazına ilişkin aynı Mahkemenin 08/12/2009 tarihli ve 2006/486 esas, 2007/208 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Üsküdar (kapatılan) Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 31/12/2009 tarihli ve 2009/167 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 20/11/2014 gün ve 2014/19414-66431 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2014 gün ve 2014/374302 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” şeklindeki hüküm karşısında, evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezalarının, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, itirazın bu nedenle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:5237 sayılı TCK'nın 50. maddesinin 3. fıkrasında, daha önce hapis cezası ile mahkum edilmemiş olan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilip, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4. maddesinde "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.5237 sayılı TCK'nın 50. maddesinin 6. fıkrasında, seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemelerden, yasa koyucunun kısa süreli hapis cezalarının, yaşı küçük sanıklar yönünden hapis olarak infaz edilmesinin önüne geçilmesini amaçladığı anlaşılmakta olup, 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına çevrilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. Bu itibarla, seçenek yaptırımın gereklerini yerine getirmeyen yaşı küçük hükümlü hakkındaki kısa süreli hapis cezalarının, 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca aynen infazına ilişkin Üsküdar 2. Çocuk Mahkemesinin 08.12.2009 gün ve 2006/486, 2007/208 sayılı kararına itirazın, açıklanan gerekçeyle kabulüne karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (ÜSKÜDAR) Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen, 31.12.2009 gün ve 2009/167 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 28.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.