MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Hırsızlık suçundan mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 Sayılı TCY.nın 53. maddesinin 3. fıkrasına göre, aynı Yasa maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin uygulanamayacağı ve (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebileceği; bu kanun maddesinin 1. fıkrasında gösterilen (a), (b), (d) bentlerindeki diğer hak yoksunluklarının uygulanması ise hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olduğu gözetilerek hak yoksunluğuna karar verilmemiş ise de, bu hususun infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,2-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Sanığın birden fazla kişi ile işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu işlediği halde hakkında TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yahpılmamıştır.Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; mağdurun sanığa yüklenen konut dokunulmazlığını bozma suçundan doğan herhangi bir maddi zararının bulunmadığı ve sabıkasız olduğu da anlaşılan sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “...zarar giderilmemiş olduğundan” biçimindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 17/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.