Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10791 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9373 - Esas Yıl 2009
Tebliğname No : 2 - 2007/275883MAHKEMESİ : Osmaniye 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 31/07/2007NUMARASI : 2007/244SUÇ : Elektrik hırsızlığıDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 42. maddesi uyarınca, kaçak elektrik kullanım süresi abone olmayanlar için 90 gün olarak kabul edileceği ve hesaplamaların bu süreler üzerinden yapılacağı, kaçak elektrik kullanım süresi abone olanlar için son endeks okuma tarihi ile kaçak tespit tutanağının düzenlendiği tarih arasındaki gün sayısı olarak kabul edileceği ve hesaplamanın da bu süre üzerinden yapılacağı, kaçak tespiti açısından, belirtilen süreler dışında abonenin elektrik kullandığının inandırıcı kanıt ve belgelerle tespit edilmesi halinde ise, en fazla 6 ay geriye dönük normal tüketim işlemi yapılabileceği ve kaçak kullanım hesabının hiçbir zaman bu süreleri aşamayacağının belirtilmiştir.Somut olayda sanığın kaçak hesabına ilişkin sürenin 180 gün üzerinden yapılması gerekirken elektrik bilirkişisi Halil Erol 20.10.2006 tarihli raporunda bu süreyi 90 gün olarak almış ve hesaplamayı KDV, tüketim vergisi, ceza çarpanı, gecikme faizi, altı aylık normal tüketim bedeli ilave etmek suretiyle yapmıştır. Mahkeme ise lehe yasa tespiti yaparken 765 sayılı TCK.nun 522. maddesine esas olarak bilirkişinin hatalı olan bu hesaplaması ile bulduğu 13.665,54 YTL.yi değil, daha aleyhe olan katılan kurumun belirlediği miktar olan 113.029,00 YTL.yi kabul ederek bedelin fahiş olduğunu kabullenmiştir.Lehe yasa karşılaştırmasına esas olmak üzere; 765 sayılı TCK.nın 522/1. maddesi uygulanırken sanık tarafından kaçak olarak tüketilen elektrik bedeli normal tarifeye göre cezasız ve vergisiz olarak bilirkişiye hesaplatılması ve bilirkişinin belirlediği bu değerin esas kabul edilmesi gerektiğinden ve sanığın savunmasında ısrarla işyerinde 2002 yılında faaliyete son verildiği ileri sürülmesine, tüketim ekstresinde de 13. 08 2003 tarihinden sonra tek okuma görülmekte olup 12.02.2004 tarihli bu okumada da tüketimin düşük olduğu gözlemlenmekte olduğuna göre, öncelikle iş yerinin tespitten önceki son altı ay içinde faal olup olmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde sanayi sitesi yönetimi, kolluk araştırması defter ve kayıtların incelenmesi ile tespit edilip, eğer faal değil ve depo olarak kullanılıyorsa kurulu gücün buna göre hesaplattırılması gerekir.Ancak şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazısında belirtildiği gibi faal olması durumunda kaçak hattın bağlı olduğu tüm cihazların toplam gücü üzerinden hesaplama yapılabilecektir.Şirketin faal olup olmadığı yönünde tespit yapılıp ulaşılacak sonuca göre, yeniden kaçak tüketim bedeli hesaplandıktan sonra lehe yasanın belirlenmesi ve diğer delillerle birlikte sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı bilirkişi raporu ile 5237 sayılı TCK.nun lehe olduğunun kabulü ile yazılı şekilde kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 06/04/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.