Nitelikli hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ...'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ( 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değişiklikten önce yürürlükte bulunan ) 142/1-b, 31/2 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 50/3 delaleti ile 50/1-c maddesi gereğince 2 yıl süreyle bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etme seçenek tedbirine çevrilmesine dair Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2012 tarihli ve 2011/515 esas, 2012/198 sayılı kararının Yargıtay 2.Ceza Dairesinin 21/10/2014 tarihli ve 2013/32946 esas, 2014/24040 karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanması neticesinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun başka bir suçtan dolayı ceza infaz kurumunda olması nedeni ile tedbirin değiştirilmesinin talep edilmesi üzerine, suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değişiklikten önce yürürlükte bulunan) 142/1-b, 31/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Düzce Çocuk Mahkemesinin 31/03/2016 tarihli ve 2016/110 esas, 2016/228 sayılı kararına yapılan itiraz hakkında, bahse konu kararın temyiz yasa yoluna tabi olduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/06/2016 tarihli ve 2016/425 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 14/11/2016 gün ve 94660652-105-81-10732-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/11/2016 gün ve 2016/391161 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;Dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk hakkında verilen seçenek tedbirin değiştirilmesine ilişkin kararın infaza ilişkin olması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayıp, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98. maddesi uyarınca çektirilecek cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilmesi ile ilgili mahkemece verilecek kararlar aynı Kanun'un 101/3. maddesi gereğince itiraza tabi olduğundan, itiraz mercii Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesince işin esası hakkında inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başka bir suçtan dolayı ceza infaz kurumunda olması nedeni ile seçenek yaptırımın gereklerini yerine getirmeyen suça sürüklenen çocuk hakkında verilen seçenek tedbirin değiştirilmesine ilişkin Düzce Çocuk Mahkemesinin 31.03.2016 gün ve 2016/110-228 sayılı kararının temyiz kabiliyeti bulunmadığı, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98. maddesi kapsamında infaza ilişkin bir karar olup, aynı Kanun'un 101/3. maddesi gereğince itiraza tabi olduğundan, itiraz merciince işin esası hakkında inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere yapılan itirazın kabulü yerine, reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (DÜZCE) 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 24.06.2016 gün ve 2016/425 sayılı D. İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 01.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.