MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Karşılıksız yararlanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında 14/04/2009 tarihinde elektrik hırsızlığı suçundan mahkumiyet hükmünün kurulduğu, hüküm tarihinde sanığın cezaevinde olmasına rağmen sanığın savunmasında bildirdiği adrese Tebligat Kanun'un 21. maddesine göre tebliğ yapıldığının sanığın 19/02/2010 tarihli öğrenme üzerine yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek infazın durdurulduğu ancak temyiz talebi Yargıtay'a gönderilmeden dosyayı resen ele alarak mahkumiyet kararının verildiği gözetildiğinde, Yargıtay tarafından bir karar verilmesi beklenmeden dosyanın resen ele alınanarak yeniden karar verilmesi geçersiz olup yok hükmünde kabul edilerek yapılan incelemede; 02/07/2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın kurum zararını gidermediğinin tespiti halinde, kaçak kullanılan elektrik miktarı vergi ve ceza hesaba katılmadan bilirkişiye hesaplattırılarak, sanığa, "şikayetçi kurumun (bilirkişi tarafından hesaplanan) zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine" dair bildirimde bulunularak ve ödeme için makul bir süre tanınarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 31.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.