Tebliğname No : 2 - 2008/247991MAHKEMESİ : Akçakoca Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/09/2008NUMARASI : 2008/95 (E) ve 2008/190 (K)SUÇ : Hakaret, Kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 5237 Sayılı TCK.nun 58.maddesinin 3.fıkrasında “tekerrür halinde sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezasıyla adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunacağı” ve aynı Kanunun 50.maddesinin 2. fıkrasında ise, “suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde hapis cezasına hükmedilmişse bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği” düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; sanık hakkında mükerrir olması nedeniyle uygulanan maddede seçenek olarak öngörülen yaptırımlardan hakimin tercih hakkı bulunmadığından zorunlu olarak hapis cezasına hükmedilmiş olması karşısında, bu cezanın, koşulların bulunması durumunda aynı Kanunun 50/1.maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. Ancak; 5237 Sayılı TCK.nun 50/2.maddesine göre, uygulanan maddede hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi ve zorunluluk olmaksızın hapis cezasının mahkemece tercih edilmesi halinde bu durumda artık hapis cezası adli para cezasına çevrilemeyecektir. Açıklanan nedenlerle, somut olayda seçenekli cezalardan kısa süreli hapis cezasına tekerrür nedeniyle zorunlu olarak hükmedildiğinden, bu cezanın kanunda aranan diğer koşullar bulunduğunda adli para cezasına çevrilmesine yasal bir engel bulunmadığı halde “sanık hakkında TCK.nun 86/2 ve 125/1.maddelerinde düzenlenen seçenek yaptırımlardan hapis cezasına hükmedilmesi sebebiyle aynı Kanunun 50/2. maddesi gereğince 50/1.maddesine göre adli para cezasına çevrilmesine yer olmadığına” şeklinde yasal olmayan gerekçeyle, tayin olunan kısa süreli hapis cezalarının, para cezasına çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi, 2- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar, diğer haklar yönünden ise hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.