Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10142 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27907 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet, beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü; ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan beraat kararı, ..., sanıklar ..., ..., ... haklarında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;1-Dosya kapsamına göre, soruşturma aşamasında beyanına başvurulan müştekinin oğlu olan tanık ...'in beyanında, 2011 yılı mart ayında tarihini hatırlamadığı bir günde ...'nin motosikleti kendisine vereceği için annesi olan müştekinin evinden eşyaları almasını kabul ettiğini, ...'nin kapı kilidini kırarak ikametten 3 adet halı 1 adet bornoz takımı aldığını bir gün sonra kalan eşyaları alacağını beyan ettiği, ertesi gün sanıklar ..., ..., ... ile birlikte ...'nin geldiğini ikametten porselen takımı tava mutfak robotu bir adet battaniye aldıklarını yarın parka gel motosiklet vereceğiz demelerine karşın ertesi gün parka gittiğinde sadece cep telefonu verdiklerini beyan etmesi karşısında hırsızlık mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma eylemlerinin tek delili olan tanık ...'in kovuşturma aşamasında beyanına başvurularak eylemlere yönelik bilgi ve görgüsü tespit edildikten sonra sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden soruşturma aşamasında ifadesinin okunması ile yetinilerek eksik kovuşturma ile yazılı biçimde hükümler kurulması, 2- Kabule göre de;a-Tanık ...'in ifadesinin içeriğine göre ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulama olanağının tartışılmaması,b-Konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde eylemin birden fazla kişi ile gerçekleştirildiği kabul edilmesine karşın sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun cezasından TCK'nın 119/1-c maddesi uyarınca arttırım yapılmaması,c-Konut dokunulmazlığını bozma suçunun zarar oluşumuna elverişli suçlardan olmaması, adli sicil bilgisine göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanıklar ve hakkında hükmolunan cezanın, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, "...müştekinin eşyaları tamamen iade veya tazmin edilmediğinden...''konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden kurulan hükümlerde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,d-Sanık ... ve ...'ın lehe hükümler uygulanması talebinin 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesinde düzenlenen erteleme ve aynı Kanun'un 50. maddesinde düzenlenen seçenek tedbirlere çevrilmeyi kapsadığı halde sanık ... ve ... hakkında hırsızlık suçu yönünden TCK'nın 51. maddesi erteleme hükümlerinin, konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden TCK'nın 50 ve 51. maddeleri uyarınca seçenek tedbir çevirme,erteleme hükümleri uygulanıp uygulanamaması konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 26/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.