MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya içeriğine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 53/4.maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,2-5275 sayılı CGİK'nın 106/4.maddesi uyarınca çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezalarının ödenmemesi halinde bu cezaların hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,3-5320 sayılı Yasanın 13/1. maddesinde, Ceza Muhakemeleri Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafii ve vekile ücret ödeneceği, bu ücretin yargılama giderlerinden sayılacağı, 5271 sayılı CMK.nun 324. maddesinde yargılama giderlerinin neleri kapsayacağı ve aynı Yasanın 325 maddesinde de, bütün yargılama giderlerinin cezaya ya da güvenlik tedbirine mahkum edilen sanığa yükleneceğinin düzenlenmiş olmasına karşın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesinde, her sanığın kendi kendini savunmaktan başka, kendisinin seçeceği ya da mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanma hakkına da sahip olduğu belirtilmiş ve Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasında usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş uluslar arası sözleşmelerin yasa gücünde olduğu, anayasaya aykırılıklarının ileri sürülemeyeceği ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası sözleşmelerle yasaların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda uluslar arası sözleşme hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiştir. Anılan maddeye göre, Hakim, uyuşmazlıklarda, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen ulusal yasalarla, uluslar arası sözleşmelerin çelişmesi durumunda şüphesiz ki uluslar arası sözleşme hükümlerine göre hareket etme durumundadır. Bu açıklamalar ışığında; 5271 sayılı CMK.nun 150/2. maddesi uyarınca, Baroya yazı yazılarak 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA,ancak bu aykırılıkların aynı kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan “hükmün 1-d bendinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına,2-e bendinde yer alan yasal ihtarlara rağmen ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine,suça sürüklenen çocuğa ihtarına(suça sürüklenen çocuk müdafiine ihtarat yapıldı) ve 5 numaralı bendinde yer alan 434 TL zorunlu müdafii ücretinin alınmasına” ilişkin bölümlerin hükümden çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,14/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.