Tebliğname No : 6 - 2011/393066MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 23/09/2011NUMARASI : 2010/333 (E) ve 2011/746 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Suça sürüklenen çocuğa atılı eylemler arasındaki zaman aralığı dikkate alındığında 01.04.2010 tarihli eyleminin tamamlanmış hırsızlık suçunu ve 15.05.2010 tarihli eyleminin ise hırsızlığa teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilerek iki ayrı suçtan cezalandırılması gerekirken eylemleri tek suç kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi, 2-5320 sayılı Yasanın 13/1. maddesinde, Ceza Muhakemeleri Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafii ve vekile ücret ödeneceği, bu ücretin yargılama giderlerinden sayılacağı, 5271 sayılı CMK.nun 324. maddesinde yargılama giderlerinin neleri kapsayacağı ve aynı Yasanın 325 maddesinde de, bütün yargılama giderlerinin cezaya ya da güvenlik tedbirine mahkum edilen sanığa yükleneceğinin düzenlenmiş olmasına karşın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesinde, her sanığın kendi kendini savunmaktan başka, kendisinin seçeceği ya da mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanma hakkına da sahip olduğu belirtilmiş ve Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasında usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş uluslar arası sözleşmelerin yasa gücünde olduğu, anayasaya aykırılıklarının ileri sürülemeyeceği ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası sözleşmelerle yasaların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda uluslar arası sözleşme hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiştir. Anılan maddeye göre, Hakim, uyuşmazlıklarda, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen ulusal yasalarla, uluslar arası sözleşmelerin çelişmesi durumunda şüphesiz ki uluslar arası sözleşme hükümlerine göre hareket etme durumundadır. Bu açıklamalar ışığında; 5271 sayılı CMK.nun 150/2. maddesi uyarınca, Baroya yazı yazılarak 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi, 3-Suça sürüklenen çocuğa verilen ceza aynı mağdura karşı iki kez hırsızlık suçunu işlediği gerekçesiyle artırılırken uygulanan kanun ve maddesinin yazılmaması suretiyle CMK'nın 232/6.maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı BOZULMASINA,5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 14/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.