Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9962 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16193 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Mala zarar verme, tehditHÜKÜM : TCK'nın 151/1, 62, 53, 58. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası, TCK'nın 106/1-1. cümle, 62, 53, 58. maddeleri gereğince 6 ay 7 gün hapis cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılan ... ile eşi şikayetçi ...’in köydeki taşınmazlarının etrafına duvar ördükleri sırada komşuları olan ve aralarında sınır anlaşmazlığı bulunan sanığın gelerek hazırlanan kalıpları kırdığı ve duvar betonuna zarar verdiği, katılan ve şikayetçiye hitaben “sizi öldürürüm, ben olduğum sürece buraya bir çivi bile çakmayacaksınız, burada bir şey yaptırmam” diyerek tehdit ettiği iddia olunan olayda;1- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan verilen kararın incelenmesinde;Sanık savunmaları, katılan, şikayetçi ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından sanığın duvar örmek için hazırlanan kalıpları kırdığı ve betona zarar verdiği anlaşıldığından mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2- Sanık hakkında tehdit suçundan verilen kararın incelenmesinde;a) Katılan ...’in aşamalardaki ifadelerinde sanığın “sizi öldürürüm” şeklinde tehditte bulunduğunu, şikayetçi ...’in ise soruşturma aşamasında alınan ifadesinde sanığın kendisine hitaben “seni burada yaşatmam” dediğini iddia etmeleri, tanık ...’nin aşamalardaki beyanlarında sanığın şikayetçi ...’e hitaben tehditte bulunduğunu beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; tanık ...’nin tekrar duruşmaya çağrılarak sanığın katılan ... ve eşine yönelik birlikte tehditte bulunup bulunmadığının, tehdit eyleminin sadece şikayetçi ...’e yönelik olup olmadığının sorulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla sanığın eyleminin zincirleme suç kabul edilerek sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,b) Kabule göre de; sanık hakkındaki cezanın zincirleme suç nedeniyle arttırılması sırasında 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı olarak uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.