Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9928 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10025 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 158/2, 168/2, 62, 52/2, 53/1, 58. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 20 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanığın haksız menfaat elde ettiği 22.05.2012 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.Sanığın önce katılan ... ile tanıştığı ve birlikte iş yapmaya karar verdikleri, sanığın bir süre sonra ...’in yakını olan katılan ... ile tanıştığı ve adliyede tanıdıkları bulunduğunu, Cumhuriyet savcısı ... ile arasının iyi olduğunu belirtip kendisini işe aldıracağını söylediği, birlikte adliyeye gittikleri, sanığın adliye içerisinde dolaşıp odalara girdiği ve birileri ile görüşerek güven telkin ettiği, savcıya vereceğini söyleyerek katılan ...’den 500 Euro para istediği, katılan ...’in PTT havalesi ile sanığın adına parayı yatırdığı iddia olunan olayda;Sanığın tevilli ikrar içeren savunmaları, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından sanığın kamu görevlileriyle ilişkisi olduğundan bahisle ve katılan ...’i işe yerleştirme vaadiyle aldatarak haksız menfaat temin ettiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK'nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımdaki "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.