MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : TCK'nın 155/2, 62, 52/2, 51/1-3-6. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası, hapis cezasının ertelenmesiDosya incelenerek gereği düşünüldü:Mali müşavir yanında muhasebeci olarak çalışan sanığın, katılandan vergi borçlarını ödemek üzere toplam 10.000 TL almasına rağmen bu parayı ilgili kuruma yatırmayarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,ancak;Serbest Muhasebecilerin, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik Kanununun 2/A maddesinde belirtilen görevleri arasında vergi ve SSK prim borcunu yatırmak gibi bir görevlerinin olmadığı, ayrıca Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin Mecburi Meslek Kararlarına ilişkin 26/01/1996 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1. maddesinde yer alan "meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar." şeklindeki hükmüne göre; serbest muhasebeci yanında çalışan sanığın, katılanların vergi borçlarını yatırmak üzere aldığı paraları ilgili kurumlara yatırmayarak uhdesine geçirdiğinin iddia ve kabul olunması karşısında, eyleminin görevi ile ilgisinin bulunmayıp 5237 sayılı TCK' nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağından, bu suçun takibinin şikayete bağlı olması karşısında şikayetin süresi içerisinde yapılıp yapılmadığının da araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.