Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 989 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6905 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Bedelsiz senedi kullanmaHÜKÜM : TCK'nın 156/1, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince 3.000 TL ve 100 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “04.11.2009” yerine sanık avukatının haciz talebinde bulunduğu “15.06.2009” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.Sanığın, borçlusu katılan olan 04.01.2009 vade tarihli ve 365.000 TL tutarındaki senet için 28.04.2009 tarihinde avukatı aracılığıyla katılan aleyhine icra takibi başlattığı, icra takibi devam ederken sanıkla katılanın 08.06.2009 tarihli bir protokol imzaladıkları ve katılanın dosya borcuna mahsuben toplam 440.000 TL tutarında yeni senet ve çekleri sanığa verdiği, ancak sanığın avukatının 15.06.2009 tarihinde icra dosyasında katılanın gayrimenkullerine haciz konulmasını talep ettiği, bu şekilde sanığın bedelsiz kalan senedi kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda,Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanığın avukatının ilk olarak protokol tarihinden önce 25.05.2009 tarihinde katılana ait gayrimenkul kayıtlarına haciz konulmasını talep ettiği, talebin tapu sicil müdürlüğü tarafından borçlunun açık kimlik bilgilerinin olmadığı gerekçesiyle reddedildiği, avukatın aynı talebi 15.06.2009 tarihinde yenilediği ve tapu sicil müdürlüğünün aynı tarihli yazısı ile borçlu adına taşınmaz kaydına rastlanmadığından talebin reddedildiği, sanığın protokolden sonra icra takibine ilişkin bir işlem yaptırmadığını ifade ettiği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; ... İcra Müdürlüğünün 2009/6839 sayılı icra dosyasında 15.06.2009 tarihli haciz talebinde bulunan avukat ...'nin tanık olarak duruşmaya çağrılıp protokolden haberinin olup olmadığı ile 15.06.2009 tarihinde yenilediği haciz talebini sanığın isteği üzerine yapıp yapmadığı hususlarında beyanına başvurulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 6 gün olarak tayin edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.