Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9834 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6988 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ... adına kayıtlı olan, tapuda arsa olarak gözüken gerçekte ise üzerinde apartman olan gayri menkulü, sanıkların 2. kat 10 nolu dairenin kendilerine ait olduğunu belirterek 25.09.2012 tarihinde katılana sattıkları, ancak sanıkların gerçekte bodrum katının sahibi oldukları halde 10 nolu daireyi kiralayıp bu dairenin sahibiymiş gibi katılana satmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;Suça konu gayrimenkulün tapu kaydında arsa olarak nitelendiği, kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulmadığı, katılanın sanık ... adına kayıtlı olan 11/820 hissesini satın aldığı ve buna ilişkin tapu tescilinin katılan adına kayıtlı olduğu, bahsi geçen 10 nolu dairenin kime ait olduğu konusunda diğer apartman sakinleri ile dosyanın tarafları arasında ihtilaf bulunduğunun anlaşılması karşısında, davaya konu olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğunun anlaşılması nedeniyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Sanık müdafiinin vekalet ücretine yönelik temyiz talebine gelince ;1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar lehine ayrı ayrı maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğinceuygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında vekalet ücreti ile ilgili kısmın tamamen çıkartılarak yerine "sanıkların kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1.500 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara ayrı ayrı verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.