Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9736 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11262 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli hırsızlık (Değişen suç vasfına göre hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma)HÜKÜM : TCK'nın 155/2, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince 3 yıl hapis ve 20.000 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın olay tarihinde “Uğur Oto Yıkama” isimli işyerinde yıkamacı olarak çalıştığı, aracını yıkatmak için işyerine giden katılanın anahtarı ile birlikte aracını sanığa teslim ettiği, katılana aracın torpido gözünde cüzdanı ile cep telefonunun olduğunu ve cuma namazını kılıp geleceğini söyleyerek ayrıldığı, geri döndüğünde sanığın işyerinden ayrılmış olduğunu ve torpido gözünü kontrol ettiğinde ise cüzdanı ile telefonunun yerinde olmadığını gördüğü, sanığın bu şekilde hırsızlık suçunu işlediği iddia olunan, ancak mahkemece hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği kabul olunan olayda; Sanığın ikrar içeren savunmaları, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından sanığın yıkanmak üzere kendisine teslim edilen araç ile birlikte muhafaza etmesi için kendisine bırakılan ve aracın torpido gözünde olduğu söylenen para ile telefonu alarak işyerinden ayrıldığı anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, torpido gözünün kilitli olduğuna ve sanığın torpido gözünün kilidini açtığına dair herhangi bir iddia ve delil bulunmadığından tebliğnamedeki eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğuna yönelik görüşe iştirak edilmemiştir.TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.