MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : 1-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK'nın 158/1-f,son, 62, 52/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 40.860 TL adli para cezası2-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan TCK'nın 204/1, 62. maddeleri uyarınca hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezalarının TCK'nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesi.Dosya incelenerek gereği düşünüldü: ... Sigorta ve Aracılık Hizmetleri Limited Şirketinin sanık ... ve eşi ...'e ait iken 25/11/2009 tarihinde diğer sanık ...'ya devredildiği. şirketi devralan ...'nın şirketin ismini ... Mahrukatçılık Doğal Taşlar Otomativ Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olarak değiştirdiği, sanık ...'nın bankadan aldığı çek koçanını sanık ...'e verdiği, ...'in de şirketin isminin ... olarak başlaması nedeniyle soyisim benzerliğini de kullanarak katılan şirketten mal aldığı, kendisini ... Mahrukatçılık Doğal Taşlar Otomativ Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin yetkilisi olarak tanıttığı ve çekleri keşide ederek verdiği, çek bedelleri ödenmeyip icra takipleri başlatılınca bu sefer sanık ...'nın imzanın kendisine ait olmadığını belirterek takiplere itiraz ettiği, sanıkların bu şekilde katılan şirkete karşı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan olayda;1- Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan ceza tayin edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; TCK’nın 53/3. maddesine göre, mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 6723 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine, ''sanığın TCK'nın 53/1. maddesinde belirtilen haklarından mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, aynı maddenin 3. fıkrası gereğince TCK'nin 53/1-c maddesinde belirtilen hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerinde uygulanmamasına'' cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:Sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03/03/1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçu unsurları itibariyle oluşmayacağından, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, suça konu sahte çeklerin sanıklar ile katılan taraf arasındaki ticari alışveriş sırasında mı, yoksa önceden doğan borç karşılığında mı verildiği hususunun araştırılması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,2-TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğuBozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.