Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9573 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12163 - Esas Yıl 2016





Güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ..., ..., ... ve ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/03/2016 tarihli ve 2015/93561 soruşturma, 2016/21791 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin...1. Sulh Ceza Hakimliğinin 18/04/2016 tarihli ve 2016/2138 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/07/2016 gün ve 7737-2016-kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/09/2016 gün ve 2016/318421 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteminde;5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda şüpheliler hakkında...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/03/2015 tarihli ve 2015/27606 soruşturma, 2015/20373 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın müştekilerin dilekçelerinde belirtilen işlemlere ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmadığından ve etkin soruşturma yapılmadığından bahisle...9. Sulh Ceza Hakimliğinin 13/07/2015 tarihli ve 2015/1423 değişik iş sayılı kararı ile kabul edildiği ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırıldığı, anılan kararı müteakip bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın sadece Ticaret Mahkemesinden dosyasında yer alan bilirkişi raporlarının talep edildiği, ancak anılan raporların müştekilerin iddialarının araştırılmasına ve şüphelilerin üzerlerine atılı suçlamalara yönelik olmadığı, bu nedenle müştekiler vekilinin ileri sürdüğü suç oluşturabilecek eylemler yönünden, şirkete ait defter ve belgeler üzerinde ehil bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması ve toplanacak deliller ile yapılacak inceleme sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:... 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasındaki bilirkişi raporunun müştekinin şikayet dilekçesindeki tüm iddialarnı karşılamadığının anlaşılması karşısında kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,...1. Sulh Ceza Hakimliği'nin 18/04/2016 tarihli ve 2016/2138 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 10/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.