Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9572 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11509 - Esas Yıl 2016





Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/05/2015 tarihli ve 2012/161375 soruşturma, 2015/44720 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 08/12/2015 tarihli ve 2015/4117 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27/05/2016 gün ve 3171-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/06/2016 gün ve 2016/233414 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteminde;Dosya kapsamına göre, şüphelinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddiası üzerine yürütülen soruşturma sonucunda, taraflar arasındaki ihtilafın hukuki mahiyet arz ettiği ve bu anlaşmazlığı tarafların anlaşarak birbirlerini karşılıklı olarak ibra ettikleri gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, somut olayda, müştekilerin eski muhasabecisi olan şüphelinin müştekilerden fazlaca ödeme alarak parayı uhdesinde tuttuğunun iddia edilmesi ve müştekilerin yeni muhasebecisi olan tanık Hasan Sivlim'linin hesapları incelediğini ve şüphelinin müştekilere borcu olduğunu tespit ettiğini beyan etmesi karşısında, defter ve belgeler üzerinde ehil bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması, ibra protokolünde imzaların bulunmaması karşısında ise müştekilerin bu hususta beyanlarına başvurulması ve toplanacak deliller ile yapılacak inceleme sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, ... 8. Sulh Ceza Hakimliği'nin 08/12/2015 tarihli ve 2015/4117 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 10/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.