MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : Sanık ... hakkında her iki suçtan beraat, sanıklar ..., ... ve ... hakkında her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyetDosya incelendi, gereği düşünüldü;Sanıkların, Sanayi Sitesi Kooperatifinden kredi alabilmek amacıyla mağdur Hakan adına sahte vergi levhası düzenleyip sözleşmenin kefil kısmında bulunan yere de katılanın imzasını atmak suretiyle bankadan 13.000 TL kredi kullanarak yüklenen suçları işledikleri iddia edilen somut olayda;1- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı müdafilerinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;Sanık ... müdafilerinin yüze karşı 01-02-2011 tarihinde verilen mahkumiyet hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptıkları 22.06.2011 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2- Sanık ... hakkında her iki suçtan kurulan beraat kararlarına karşı yapılan temyiz incelemesinde;Sanığın söz konusu belgeleri sırf belgelerde başkan olarak imzasının bulunmasının gerekmesi sebebiyle imzaladığı ve belgelerin hazırlanması ile kullanılması safhalarında diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeterli derecede delil bulunmadığından unsurları itibarıyla oluşmayan nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,3- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyetin yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan ve sanıklar ... ile ...'un yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, Ancak;5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaat belli ise; TCK'nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun'un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, katılan ve sanıklar ... ile ...'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, (2) numaralı hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin ''100 gün'', ''2.000 TL'',"26000 TL, ibarelerinin çıkartılması yerine sırası ile ''1300 gün'' ve ''26.000 TL'' cümlelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 4- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;Üzerinde sahtecilik yapılan vergi levhasının aslının ele geçirilemediği, dosyada bulunan suretlerinin fotokopi olduğunun anlaşılması karşısında iğfal kabiliyeti hususunun değerlendirilemeyeceği cihetiyle resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı ancak iddianame kapsamı da nazara alındığında sanıkların sahte şekilde kredi sözleşmesini düzenlemekten ibaret eylemlerinin TCK'nın 207/1 maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan ve sanıklar ... ve ...'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.