MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü: Şikayetçi ...'ın, sanık... aracılığıyla diğer sanıklara henüz yapımı bitmemiş daire sattığı, sanık... kaparo olarak 5.000 TL verdiği, şikâyetçinin de kaparoya karşılık 5.000 TL bedelli senedi verdiği, senede şikâyetçi Cemal’in borçlu olarak, alışverişe aracılık eden katılan ...’in de kefil olarak imzaladıkları, dairenin zamanında teslim edilmemesi üzerine sanık...senetteki meblağ hanesine “6” rakamı ekleyerek senedi 65.000 TL olarak sanık .. verdiği, sanık ..da senedi ciro ederek sanık ..verdiği, sanık .. senedi icraya koyduğu, icra takibine katılan..borca itiraz ettiği, bunun üzerine sanık.. itirazın iptali için başvurduğu ve şikâyetçi Cemal adına sahte imzalı protokol başlıklı belgeyi icra dosyasına delil olarak sunduğu, böylece sanıkların birlikte resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda; Sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;27.12.2004 tarihli protokol başlıklı belgedeki imzanın şikayetçi ...'a ait olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporlarından 20.07.2009 tarihli olanların belgedeki imzanın ...'ın eli ürünü olduğunu, 31.10.2011 tarihli bilirkişi raporunun ise imzanın şikâyetçinin eli ürünü olmadığını belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurulu ihtisas dairesinden rapor alınması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.