MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde şikayetçinin evine gelen sanıkların "sizde büyü var isterseniz büyüyü bozabiliriz" diyerek büyüyü bozmak için önce evde misafir olan tanık Keziban'a sonra şikayetçiye birer soğan getirterek beze sarıp kırdıkları, Keziban'ın kırdığından Arapça yazılı kağıt (muska); şikayetçinin kırdığı soğandan ise bir tutam siyah renkli saç çıkarttıkları; sonra büyüyü bozmak için bir takım uygulamalar gerektiğini söyleyip altın istedikleri, şikayetçinin altını olmaması nedeniyle komşusundan ödünç aldırttıkları 5 adet altın bileziği el çabukluğuyla farkettirmeden alıp evden ayrıldıklarının anlaşılması karşısında, eylemin temas ettiği TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenen "Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle" nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK' nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine 07/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.