Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7632 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8415 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : DolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkumiyet (TCK'nın 157/1, 62/1, 52/2, 52/4, 53 maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ve 1.660 TL adli para cezası)Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay tarihinde katılan, kayın biraderinin oğlu olan sanık ... ve onun arkadaşı olan sanık ... katılanın evinde oldukları bir sırada sanıkların birlikte hareket ettikleri, kendisini polis olarak tanıtan meçhul bir erkek şahsın eve geldiği, "burada bir heykel varmış onu bana verin" diyerek banyodan bir heykel bulup getirdiği, akabinde tarihi eser kaçakçılığından işlem yapacağından bahisle korkutup para istediği, sanıkların da heykeli katılanın evine saklamak ve kendini polis olarak tanıtan meçhul şahısla birlikte katılanı evinde heykel bulunduruyorsun tarihi eser kaçakçılığından cezaevinde yatarsın diye korkutmak suretiyle kandırıp senet ve olay sonrası 60.000 TL parasını aldıkları anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ve Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK'nın 53/1-c maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.