MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Görevi yaptırmamak için direnme, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde sanığın arkadaşları ile beraber gerçekleştirdikleri başka bir eylem nedeniyle görevli polis memurlarınca takip edildikleri, yaşanan arbede sonrasında müşteki polis ve sanığın arkadaşı olan Vedat'ın yaralanmaları üzerine hastaneye kaldırıldıkları, sanık ...'in hastaneye bıçakla gelerek arkadaşı Vedat'ı diğer arkadaşları ile beraber kaçırmak istediği, şikayetçinin yattığı odaya giderek "seni öldüreceğim, sen bittin" şeklinde tehditte bulunduğu, görevli memura bu şekilde görevini yaptırmamak için direndiği, hastane giriş kapısı, polis noktası ile polis aracının camlarını kırarak kamu malına zarar verdiği, iddia ve kabul olunan somut olayda; sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, Ancak ;1)Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; olay anında görev ifa etmeyen müşteki ...'in, hasta konumunda bulunması karşısında sanığın eyleminin silahla tehdit suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekirken suç vasfında hataya düşülerek, yazılı şekilde görevi yaptırmamak için direnme suçundan hüküm kurulması,2) Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; sanığın 10-15 kişi ile birlikte gelerek hastane camlarını kırmaları şeklinde gerçekleşen eylemde, gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi amacıyla, sanığın da camları kıran şahıslar arasında olup olmadığının araştırılması bu amaçla hastane kamera kayıtlarının incelenmesi, tutanak mümzilerin beyanına başvurulması ve teşhis yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,3) Kabule göre her iki suç yönünden de; 5237 sayılı TCK’nun 53/1-2-3. maddesinde öngörülen belli hakları kullanmaktan yoksun burakılma tedbirlerinin, kasten işlenen suçlarda mahkumiyetin yasal sonucu olduğu ve hükmedilen ceza süresine bakılmaksızın uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.