Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7234 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14371 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 15 - 2012/246621MAHKEMESİ : Karacabey 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 31/05/2012NUMARASI : 2012/420 (E) ve 2012/742 (K)Suç : Mala zarar vermeSUÇ TARİHİ : 29/01/2012Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ile katılanın aynı apartmanda farklı dairelerde ikamet ettikleri, sanığın sık sık alkol alması ve sarhoş olduğu zaman dilimlerinde apartman sakinlerini rahatsız edici davranışlarda bulunması nedeniyle komşuları tarafından emniyet birimlerine şikâyet edildiği, bu nedenle sanıkla komşuları arasında husumet bulunduğu, bu husumet nedeniyle sanığın suç tarihinde katılana ait K.. Kırtasiye isimli işyerine işyeri camını kırmak suretiyle zarar verdiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı “mala zarar verme” suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;Katılana ait işyerinin camına zarar verilmesi eylemini gören ve bu eylem hakkında görgüye dayalı bilgisi olan herhangi bir kişinin bulunmadığı, sanığın soruşturma aşamasında kollukça alınan ifadesinde; “olay günü aşırı alkollü olduğunu, ikametine gittiği sırada katılana ait dükkanının camını kırmış olabileceğini, ancak alkollü olduğu için söz konusu camı kırıp kırmadığını hatırlamadığını ” beyan etmesine karşın, yargılama aşamasında bu şekilde bir beyanda bulunmadığını ileri sürdüğü, sanığın kollukça ifadesinin alınması sırasında müdafiinin de hazır bulunmadığı, dolayısıyla 5271 sayılı CMK’nın 148/4 maddesi uyarınca sanığın bu beyanının hükme esas alınamayacağı, diğer yandan mahkemece sanığın suç tarihinde olay mahallinde inceleme yapan kolluk görevlilerinin yanına gelerek suça konu eylemi kendisinin gerçekleştirdiğini söylediği, yine olay sonrasında yakalandığında da yakalamayı gerçekleştiren polis memurlarına benzer şekilde beyanda bulunduğu, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçu ikrar ettiği kabul edilmiş ise de; sanığın aşamalardaki savunmalarında kolluk görevlilerine yönelik bu şekilde bir beyanda bulunmadığını ileri sürdüğü, tanık olarak dinlenen polis memuru S.. U..’un da “olay tarihinde suç mahallinde inceleme yaptığı sırada sanığın yanına geldiğini, bu sırada katılanın akrabası olan E.. isimli kişinin sanığa bu camı sen mi kırdın diye sorduğunu, sanığın ilk başta ben kırdım dediğini, ancak daha sonra ne camı, camı ben kırmadım dediğini” beyan ettiği anlaşılmakla, sanığın atılı mala zarar verme suçunu işlediğine dair daha sonra kendisi tarafından inkar edilen kolluk beyanı ve kolluk görevlilerinin duyuma dayalı bilgileri dışında bu suçtan mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği, buna göre sanık hakkında atılı suçtan dolayı beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına ve oluşa uygun olmayan gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.