Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6872 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8691 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : DolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkumiyet (TCK'nın 157/1, 62, 51 maddeleri uyarınca erteli 1 yıl hapis ve 500 TL adli para cezası)Dosya incelenerek gereği düşünüldü:... ilinde oturan katılanın buradan tanıdığı sanık ...'ün, katılana giderek ...ilinde bulunan bir arkadaşının küp içerisinde altın bulduğunu ve bu altınları satmak için ...'ya götürdüklerini bu altınları birlikte satıp kar edebileceklerini söylediği ve katılana bir adet tarihi eser değeri bulunan altın sikkeyi numune olarak verdiği, katılan bir kuyumcuya gösterdiklerinde sikkenin 120 TL değerinde olduğunu öğrendiği, sanığın sonradan katılana telefon açarak altınları satacak olan şahıslarla görüştüğünü ve 100.000 TL'ye anlaştığını altınları almak için önden 50.000 TL vermek gerektiğini geri kalanı sonradan ...'da vereceklerini söylemek suretiyle ikna ettiği katılanın arkadaşı tanık ... ile birlikte Konya'ya geldiği, sanık ... ve altınların satıcısı rolünde olan ancak vefat ettiği için hakkında ek takipsizlik kararı verilen ... olduğu sonradan anlaşılan şahısla buluştukları, bu şahsın annesinin parayı görmeden altınları vermediğini, sanık ... ile parayı gösterip annesini ikna etmelerini söylemesi üzerine katılanın yanında bulunan 28.000 TL'yi sanık ...'e verdiği, sanık ve diğer şahsın parayı alıp ortadan kayboldukları anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi, Sanık hakkında belirlenen gün para cezası, adli para cezasına çevrilirken uygulanan yasa maddesinin hükümde gösterilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "30 GÜN", "25 GÜN" ve "500 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi; gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi ile ilgili kısma “günlüğü” kelimesinden sonra gelmek üzere “TCK'nın 52/2 maddesi gereğince” ifadesi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.