Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 57 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5562 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 15 - 2012/111586MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/02/2012NUMARASI : 2009/529 (E) ve 2012/30 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaSUÇ TARİHİ : 25/07/2008Dosya incelenerek gereği düşünüldü:06.05.2005 tarihinden suç tarihine kadar katılan şirkette depo sorumlusu olarak çalışan sanığın depo sorumlusu olarak kendisine teslim edilen mallardan 18.836 TL tutarında tekstil ürününü, şirketin bilgi ve rızası dışında depodan çıkartarak bedelini mal edindiği bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda, Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından öncelikle,1-Sanığın depo sorumlusu olmadığını savunması karşısında öncelikle bu hususun kesin olarak açıklığa kavuşturulması,2-Şirkete ait sevk irsaliyeleri, mal giriş ve çıkışına ilişkin kayıt ve defterler üzerinde inceleme yapılarak, kayıtların delil niteliğinde kabul edilebilecek nitelikte olup olmadığı, sanığa teslim edilen ve kayıt dışı çıkartılan mal miktarlarının tespiti, 3-Şirkete ait malın kayıt dışı yüklendiği ve katılan şirketle ilgisi olmadığı şikayetçi tarafından iddia edilen araçlardan 34 GY 669 plakalı aracın işleteni tanık Mustafa Yıldırım'ın mahkemede alınan ifadesinde 2005-2008 yılları arasında katılan şirketin nakliye işlerini yaptığına ve şikayetçinin de yüklemelerde bulunduğuna yönelik beyanları karşısında, şikayetçi beyanları ile oluşan çelişki giderilmek üzere bu hizmetlere ilişkin fatura, irsaliye ve sair evrak olup olmadığının tanıktan sorularak, gereği halinde ticari defter ve kayıtlarından araştırılması; yine kayıt dışı yükleme yapıldığı iddia olunan 34 BR 5177 plakalı araç işleteni usulen araştırılıp dinlenerek toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 1-Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-TCK’nın 53/3. maddesi uyarınca hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlü hakkında 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacak, ayrıca cezası ertelenen hükümlü hakkında, 1. fıkranın e bendindeki hak yoksunluğunun uygulanmamasına da karar verilebilecektir; somut olayda ise sanık hakkında ertelenen hapsi cezasının kısa süreli olmamasına rağmen 53. maddenin hiç uygulanmaması, 3- TCK'nın 52/1 ve 61/9 maddeleri uyarınca adli para cezasının gün olarak tayin edilip, artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra belirlenen sonuç gün ile bir gün karşılığı ödenecek miktarın çarpılması suretiyle hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.