Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 496 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6242 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : Mahkumiyet (Sanıklar haklarında 5237 sayılı TCK'nın 155/2, 43/1, 62, 52/2-4, 53 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 2500 TL adli para cezası, 51/1-3. madde gereğince hapis cezasının ertelenmesine)Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanın sahibi olduğu petrol istasyonunda yetkili müdür olan sanık ... Ulusoy ile pompacı olarak çalışan diğer sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek petrol istasyonundaki 4 numaralı motorin pompasının içerisinde bulunan ventil diyaframı denilen aksamını sökmek suretiyle numaratörü ve akaryakıt miktarını belirleyen sayacı devre dışı bıraktıkları, bu nedenle pompanın motorin vermeye devam etmesine rağmen gösterge sayacının motorin miktarı ile motorin bedelinin kayıt etmesini engelleyerek muhtelif tarihlerde sattıkları petrollerin bedellerini uhdelerine geçirmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; 1- Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların aşamalarda verdikleri savunmalarında; söz konusu pompanın arızasının daha öncesinde yetkili servis elemanları tarafından tespit edildiğini; fakat pahalı olması nedeniyle onarımının yapılmadığını, motorin satımı sırasında bazı müşterilerin fatura düzenlenmesini istemediklerinde muhasebe yetkilisi tarafından kendilerine gösterilen plakalara fatura düzenleyip muhasebe yetkilisine teslim ettiklerini, bazen aynı araca birden fazla fatura düzenlediklerini, bu durumu yetkili müdür ve muhasebenin bilgisi dahilinde yaptıklarını beyan ettikleri, söz konusu pompanın teknik servis (Petboy) çalışanı olan tanık M... K...'nun yargılama aşamasında verdiği ifadesinde; 2006 yılı içerisinde 4 no'lu pompada arıza olduğunun bildirilmesi nedeniyle söz konusu istasyona gittiğini, ventil içinde diyaframın bulunmadığını tespit ettiğini, o tarihte işletme müdürü olan ... isimli şahsın onarım bedelini yüksek bulması nedeniyle tamirat işlemini gerçekleştirmediklerini, bu tarz bir arızayı pompacıların anlayamayacağını; ancak bu işlerle uğraşan bir ustanın anlayabileceğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması bakımından; akaryakıt pompalarının çalışma ve kaydetme sistemi hakkında bilgili ve tecrübeli olan tarafsız bir bilirkişinin bu hususta dinlenerek söz konusu pompanın olaydan önce bozuk olup olmadığı hususunun net bir şekilde açıklığa kavuşturulmasından sonra istasyonda periyodik kontrol yapan şirket yetkililerinin dinlenilmesi ve istasyona ilişkin muayene ve kontrol kayıtlarının temin edilerek dosyaya eklenmesi, 4 no'lu pompaya yönelik arıza tespitinde bulunulup bulunulmadığının belirlenmesi, katılan tarafça ibraz edilen ve suç tarihlerinde 4 no'lu pompadan akaryakıt alan araçların plakalarının yazılı olduğu liste ve muhasebe kayıtları üzerinde, sanık ...'ın bu husustaki beyanı da dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması ve alınış tarihlerine göre sarfı mümkün olmayan miktarda akaryakıt alan araçların tespit edilmesi, motorin alışlarının ve sanıklar tarafından tahsil edilen paraların ne şekilde muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmediğinin belirlenmesi, sanıkların ifadelerinde belirttikleri gibi fatura isteyemeyen müşteriler yerine başka araç plakalarına fatura düzenlenip düzenlenmediği, akaryakıt istasyonunda yakıt alan araçların tümüne fatura kesilip kesilmediğinin belirlenmesinden sonra sanıkların atılı suçu işleyip işlemediklerinin değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme neticesinde sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmesi,2- Kabule göre de; TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.