Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 474 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5698 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 52/2, 53, 58 maddeleri gereği 10 ay hapis ve 500 TL adli para ile cezalandırılmasına Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanın olay tarihinde saat 15:00 sıralarında 1. cadde üzerinde bulunan Oyakbank şubesine gittiği, elinde bulunan 1.000 TL bedelli çeki paraya tahsil etmesinde sanığın kendisine yardımcı olduğu, parasını alıp bankadan çıktıktan sonra sanığın kendisine yanlışlık olduğunu, çektiği parayı kendisine vermesini ve kimliğinin fotokopisini getirmesini söyleyerek şikayetçiden 1.000 TL parayı alarak savuştuğu, sanığın bu şekilde üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen somut olayda;Katılan, 19/01/2007 tarihli şikayet dilekçesinde sanığın kendisini banka görevlisi olarak tanıttığını, elinde bulunan çekin tahsili sırasında yardımcı olduğunu, çeki tahsil ettikten sonra sanığın kendisine hitaben '' bir yanlışlık olduğunu, parayı iade almak zorunda bulunduğunu, kimlik fotokopisi çektirerek tekrardan bankaya gelmesi gerektiğini '' söylediğini, akabinde söz konusu parayı sanığa verdiğini beyan etmesi karşısında, sanığın bu şekilde gerçekleştirdiği eylemin dolandırıcılık suçuna vücut vermesi, katılanın 14/10/2008 tarihinde verdiği ifadesinde ise "kimlik fotokopisi çektirmek için fotokopici ararken sanığın arkasından geldiğini ve bir anda ortadan kaybolduğunu ve cebindeki paranın da yerinde olmadığını farkettiğini, fotokopici aradığı esnada sanığın cebindeki parayı aldığını" beyan etmesi ve eylemin bu şekliyle hırsızlık suçunu oluşturacağının anlaşılması karşısında, katılanın beyanları arasında ki çelişkinin giderilmesi ile hangi beyanına ne sebeple itibar edildiğinin karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,Kabule göre de,1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 90 gün olarak tayin edilmesi ile hapis cezası yanında tayin olunan 90 gün adli para cezasının TCK.nun 62. maddesi ile 1/6 oranında indirilerek hesap hatası sonucu, 75 gün yerine 25 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi2-5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.