MAHKEMESİ :.......Asliye Ceza MahkemesiSuç : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62/1,53 maddeleri gereğince sanığın 10 ay hapis cezası ve 8.320 TL adli para cezası mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın, katılana araç satmak için anlaştığı, 1.500 TL kapora aldığı, hafta sonu olması nedeniyle araç devri için hafta içi buluşmayı kararlaştırdıkları, sanığın katılanı arayarak Muğla’ya gelmesini istediği, yeniden pazarlık yaptıkları ve 8.500.TL’yi sanığa elden teslim eden katılanın birlikte aracı devir almak üzere Bodrum’a yola çıktıkları, sanığın yolda ailesini alacağından bahisle katılanı indirdiği ve bir daha haber alınamadığı, parayı iade etmediği gibi aracın devrini de vermeyen sanığın katılanı dolandırdığı iddia edilen olayda;Sanığın savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşıldığından sanık hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiş, Yargıtay Ceza Genel Kurulu son kararlarında hesap hatasını aleyhe temyiz yasağı kapsamında değerlendirmesi bakımından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve dairece düzeltilen husus dışındaki hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği mahkemece kabul edildiği halde hüküm fıkrasında uygulama maddesinin TCK'nın 157/1 maddesi yerine anılan TCK’nın … maddesi olarak gösterilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki “TCK’nın …” ibaresinin çıkartılarak “TCK’nın 157/1” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.