Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 39 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19299 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 15 - 2013/171937MAHKEMESİ : Dikili Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/12/2010NUMARASI : 2009/222 (E) ve 2010/504 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaSUÇ TARİHİ : 03/04/2007Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanlar Z.. B.. ile Ulviye Hanife Kayıhan’ın malik oldukları arsayı satmak üzere katılan İ. G. şirketiyle anlaştıkları, İ. G.l şirketinin İzmir ilinde bulunan R. N. ile referal anlaşma yapıldığı, R. N. çalışan sanık E.. Y.. adına arsanın satış ve devir işlemleri için vekaletname çıkartıldığı, sanık Erdoğan'ın vekaletnameyi kullanarak 03.04.2007 tarihinde İ. A. isimli kişiye arsanın satış ve devir işlemlerini yaptığı, karşılığında 39.000TL arsa bedeli aldığı, ancak müştekilere arsanın satışının yapılmadığını söylediği ve satış bedelini müştekilere vermediği, bir süre sonra şikayetçilerin Dikili ilçesinde faaliyet gösteren bir emlakçı ile sözkonusu arsanın satışı için görüştüklerinde arsanın 03.04.2007 tarihinde sanık Erdoğan tarafından vekaletname ile İ. A. satıldığını öğrendikleri iddia ve kabul olunan olayda hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ; 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 50 gün olarak tayin edilmesi,2- 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,3- 1136 sayılı Kanun'un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması nedeniyle, bu hususlar;Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 1- Hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "50 adli gün para cezasıyla" ve “1000 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN adli para cezasıyla" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle,2- TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi ve TCK'nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle, 3- Hüküm fıkrasına "katılanların kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1100 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesi" cümlesinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.