MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan TCK'nın 204/1, 62, 53/1 maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası,Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında dolandırıcılık suçundan beraat,Sanıklar ... ve E... Ç... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ...'ın traktör bayiiliği yapan sanık ...'den banka kredisiyle traktör satın aldığı, kredi borcunu ödeyemeyince traktörü, satılıp borcun ödenmesi için, ...'in işyerine bıraktığı, bir süre sonra ...'in traktörün satılamadığını söyleyip Fortis Bank'tan kredi çekilebilmesi için birinin kimliğini getirmesini istediği, ...'ın bu durumu eşi olan sanık ...'a ve onun kardeşi sanık ...'a anlattığı, ... ile ...'ın sanık ...'dan, ... da kefil olmasını talep ettiği katılandan kimliklerini isteyip aldıkları, ...'ın bu kimlikleri ...'e teslim ettiği, bir ay sonra ...'in kredi işlemlerinin hazır olduğunu bildirdiği, bankaya gittiklerinde ...'ın 06.02.2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini kendisi ve katılan adına kefil, ... adına ise asıl borçlu olacak şekilde imzaladığı, ayrıca yine kendisi ve katılan adına kefil, ... adına ise asıl borçlu olacak şekilde imzaladığı 14.04.2010 vade tarihli, 30.000 TL tutarında ve alacaklısı Fortis Bank A.Ş. olan senedi de kredi sözleşmesine teminat olarak bankaya verdiği, borcun ödenmemesi üzerine bankanın haciz işlemi başlattığı iddia olunan olayda;1- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik bu sanık tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;Oluşa, sanığın savunmalarına, bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre sanığın 14.04.2010 vade tarihli, 30.000 TL tutarında ve alacaklısı Fortis Bank A.Ş. olan senedi kendisi ve katılan adına kefil, ... adına ise asıl borçlu olacak şekilde imzalayıp kredi sözleşmesine teminat olarak bankaya verdiği anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.TCK'nın 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2- Cumhuriyet savcısının temyizinin sanıklar ..., ..., E... Ç...., ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçu ile sanıklar ... ve E... Ç...hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararlarına yönelik olduğu değerlendirilerek yapılan temyiz incelemesinde;a)Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;Oluşa, sanığın savunmalarına, bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın akrabası olması nedeniyle verdiği nüfus cüzdanını kullanan sanık ...'ın diğer sanıklarla birlikte bankadan kredi kullanmak şeklinde gerçekleştirdikleri eylemlerine bilerek ve isteyerek katıldığına ilişkin bir delil bulunmadığından,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,b)Sanıklar ..., ..., E... Ç...ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararları ile sanıklar ... ve E... Ç...hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararlarına yönelik o yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık ...'ın sanık ...'e olan borcunun ödenmesi için bu sanıkların yaptıkları plan dahilinde sanık ...'ın da yardımıyla ...'ın nüfus cüzdanı ve kimlik bilgilerini kullanan sanık ...'ın Fortis Bank A.Ş.ne müracaat edip genel kredi sözleşmesini imzaladığı, krediye teminat olması için sahte olarak düzenlenen senedi de bankaya verdiği ve sanıkların bu şekilde tahsis edilmemesi gereken kredinin açılmasını sağladıkları, bankadan alınan kredinin ...'in hesabına havale edildiği, paranın bir miktarını ...'ın aldığı anlaşıldığından, sanıklar ... ile ...'ın dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarına azmettirme, sanık ...'ın dolandırıcılık ve sanık ...'ın ise dolandırıcılık suçuna yardım etmek suçlarından mahkumiyetleri yerine oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.