Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3457 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6419 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : DolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkumiyeta-Katılan ...'a yönelik eylemi için,5237 sayılı TCK'nın 157/1, 62, 52/2-4, 53 maddeleriuyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 10.000 TL adli paracezası ile cezalandırılmalarına, sanık ...Bozkurt hakkında ayrıca 58 madde uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına b-Katılan ...'a yönelik eylemi için,5237 sayılı TCK'nın 157/1, 62, 52/2-4, 53 maddeleriuyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 10.000 TL adli paracezası ile cezalandırılmalarına, Sanık ... hakkında ayrıca 58 maddeuyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimininuygulanmasına ve cezanın infazından sonra denetimliserbestlik tedbirinin uygulanmasına c-Şikayetçi ...'ye yönelik eylemi için,5237 sayılı TCK'nın 157/1, 62, 52/2-4, 53 maddeleriuyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, Sanık ... hakkında ayrıca 58 maddeuyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimininuygulanmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasınad-Mağdur ...'a yönelik eylemi için, 5237 sayılı TCK'nın 157/1, 168/1, 62, 52/2-4, 53maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis ve 3.320 TL adlipara cezası ile cezalandırılmalarına, Sanık ... hakkında ayrıca 58 maddeuyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına vecezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirininuygulanmasına Dosya incelenerek gereği düşünüldü:1.EYLEM; Katılan ...'un, 11.12.2011 tarihinde otomobil pazarında satılığa çıkardığı ...plakalı aracı satın almak isteyen sanık ...'ün, iki gün önce galeri açtıklarını belirterek şikayetçi ile pazarlık yapıp söz konusu aracı 25.500 TL'ye satın alma hususunda anlaştığı, üzerinde sadece 5.500 TL para olduğunu; ancak kalan parayı bankadan çekip vereceğini söyleyen sanığın, çalışanı olarak tanıttığı diğer sanık ... ile birlikte notere giderek aracın resmen satışının yapılmasını şikayetçiden istediği, şikayetçinin, sanık ... ile birlikte notere giderek aracın satışı için gerekli olan işlemlere başladığı, sanık ......'ün, şikayetçiye, paranın bankadan EFT yoluyla hesabına aktarıldığını; ancak hesabında yarın görülebileceğine dair yalan söylediği, bu duruma inanan şikayetçinin, satışını resmen yapmak suretiyle aracını sanıklara teslim ettiği; ancak sanıkların, devraldıkları aracın bedelini ödemedikleri gibi kısa bir süre sonra başka bir kişiye satarak haksız menfaat temin ettikleri, 2.EYLEM; Katılan ...'ın, 11.12.2011 tarihinde otomobil pazarında satılığa çıkardığı ...plakalı aracı satın almak isteyen sanık ...'ün, iki gün önce galeri açtıklarını belirterek şikayetçi ile pazarlık yapıp söz konusu aracı 27.500 TL'ye satın alma hususunda anlaştığı, üzerinde sadece 7.500 TL para olduğunu; ancak kalan parayı bankadan çekip vereceğini söyleyen sanığın, çalışanı olarak tanıttığı diğer sanık ... ile birlikte notere giderek aracın resmen satışının yapılmasını şikayetçiden istediği, şikayetçinin, sanık ... ile birlikte notere giderek aracın satışı için gerekli olan işlemlere başladığı, sanık ...'ün, şikayetçiye telefon açarak, paranın bankada olduğunu parayı yatırmak için uğraştığını; ancak çok kalabalık olduğundan yatıramadığını, ertesi gün elden vereceğine dair yalan söylediği, bu duruma inanan şikayetçinin, satışını resmen yapmak suretiyle aracını sanıklara teslim ettiği; ancak sanıkların, katılandan devraldıkları aracın bedelini ödemedikleri gibi kısa bir süre sonra başka bir kişiye satarak haksız menfaat temin ettikleri,3. EYLEM; Mağdur ...'un, 11.12.2011 tarihinde otomobil pazarında satılığa çıkardığı...plakalı aracı satın almak isteyen sanık ...'ün, iki gün önce galeri açtıklarını belirterek mağdur ile pazarlık yapıp söz konusu aracı 13.600 TL'ye satın alma hususunda anlaştığı, üzerinde sadece 3.600 TL para olduğunu; ancak kalan parayı bankadan çekip vereceğini söyleyen sanığın, çalışanı olarak tanıttığı diğer sanık ... ile birlikte notere giderek aracın resmen satışının yapılmasını mağdurdan istediği, mağdurun, sanık ... ile birlikte notere giderek aracın satışı için gerekli olan işlemlere başladığı, sanık ......'ün, katılana, paranın bankadan EFT yoluyla hesabına aktarıldığını; ancak hesabında yarın görülebileceğine dair yalan söylediği, bu duruma inanan mağdurun, satışını resmen yapmak suretiyle aracını sanıklara teslim ettiği; ancak sanıkların, katılandan devraldıkları aracın bedelini ödemedikleri gibi kısa bir süre sonra başka bir kişiye satarak haksız menfaat temin ettikleri,4. EYLEM; Şikayetçi ...'nin, 11.12.2011 tarihinde otomobil pazarında satılığa çıkardığı ... plakalı aracı satın almak isteyen sanıklar ... ve ...'un, iki gün önce galeri açtıklarını belirterek katılan ile pazarlık yaparak söz konusu aracı 24.250 TL'ye satın alma hususunda anlaştığı, üzerinde sadece 4.250 TL para olduğunu; ancak kalan parayı aracın üzerindeki rehnin kalkmasından sonra vereceğini söyleyen sanıkların, aracı şikayetçiden teslim alarak işyerlerini terk ettikleri, yapılan ihbar üzerine yakalanan sanıklardan söz konusu aracın ele geçirilerek şikayetçiye teslim edildiği, bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı olan dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olaylarda; 1.... hakkında verilen hükümlere yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde; Oluşa, sanığın savunmalarına, şikayetçilerin aşamalardaki beyanlarına, yakalama ve teşhis tutanaklarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 2.... hakkında verilen hükümlere yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde; Oluşa, sanığın savunmalarına, şikayetçilerin aşamalardaki beyanlarına, yakalama ve teşhis tutanaklarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın adli sicil kaydındaki .... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan, 22/06/2010 tarihinde verilip, 27.07.2010 tarihinde kesinleşen, 2007/205 esas ve 2010/415 karar sayılı ilamına konu olan 1.500 TL ve 1.000 TL adli para cezalarının, hüküm tarihi ve miktarı itibarıyla 5219 sayılı Kanunla değişik 1412 sayılı CMUK'nın 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı maddenin son fıkrası uyarınca tekerrüre esas oluşturmadığı gözetilmeden, söz konusu sabıkası esas alınarak sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejminin uygulanmasına ve cezasının infazından sonra denetimli serbestik tedbirine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş olduğundan hükümlerin, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK 'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında kurulan hükümlerden, tekerrüre ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.