MAHKEMESİ :Ağır ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü:Lise mezunu olan sanığın daha önce halk oyunları usta öğreticilik sertifikası bulunmasına karşın, kurslarda üniversite mezunlarına öncelik tanınması nedeniyle şikâyetçi ...’e ait üniversite geçici mezuniyet ve transkript belge fotokopilerini halk eğitim merkezine vererek halk oyunları biriminde usta öğretici olarak görev yapıp ücret aldığı böyle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesinde;Suça konu belgenin fotokopi niteliğinde olması ve aldatma yeteneğinin belirlenmemesi karşısında, mahkumiyetine yeterli kesin delil bulunmadığından resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne gelince; Katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;Kurum müdürü tanık ...’ın, sanığın usta öğretici olarak alındığı tarihte suça konu belgelerle gerçek üniversite mezunu olan başka kişilerin önüne geçip geçmediğini hatırlamadığını söylemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın başvurduğu kadroya üniversite mezunu başka kişilerin başvurup başvurmadığı, başvurmuş ise suça konu belgeler nedeniyle sanığa öncelik tanınıp tanınmadığı hususlarının ilgili kurumdan sorulması ve bu husustaki yasal ve idari mevzuatın araştırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.