Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2632 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5904 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : 5237 sayılı TCK'nın 155/2, 43, 53, 50, 52, 51. maddeleri gereğince erteli 1 yıl 3 ay hapis ve 120 TL adli para cezası ile mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;Sanığın, katılanın sahibi olduğu ... Hizmetleri şirketinde sigorta müdürü olarak çalıştığı dönemde, şirket adına kesip tahsil ettiği toplam 296.000 TL poliçe bedellerini şirkete vermeyip, uhdesinde tutmak suretiyle, hizmet ilişkisinin gereği olarak kendisine teslim edilmiş olan para üzerinde zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunduğu, sanığın bu surette hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda, 1) .... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/314 esas, 2012/344 karar sayılı, 28.11.2012 tarihli kararı ile sanık ... ...hakkında, katılana sahibi olduğu ... Hizmetleri şirketine olan borcu nedeni ile ...Boya şirketinden makbuz karşılığı aldığı suça konu 7534,89 TL bedelli çeki, şirket adına ciro edip imzalayarak babasına vererek, katılana ait ... Hizmetlerine ait suça konu çeki uhdesine tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği kabul edilerek mahkumiyetine karar verildiği, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından hükmün temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın aynı katılana yönelik gerçekleştirdiği iddia olunan eylemleri nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilebilmesi ve haksız menfaat miktarının belirlenebilmesi açısından ve her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle öncelikle anılan dava dosyalarının birleştirilmesinin sağlandıktan sonra delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,2) Kabule göre de, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.