Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 246 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4469 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : DolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkumiyet (TCK'nın 157/1, 62/1, 52/2-4, 50/1-a maddeleri uyarınca 6.000 TL ve 1.000 TL adli para cezası)Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın gerçekte memur olmamasına rağmen müştekiye kendisini adliyede çalışan bir memur olarak tanıttığı, müştekinin babası aleyhine başlatılmış bulunan bir icra takibinde sanıktan yardım istediği, sanığın bu hususta bir avukatla irtibata geçeceğini söylediği müştekiden gerekli işlemler için farklı zamanlarda para istediği ve bu şekilde menfaat temin ettiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda müştekiye karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi ve müştekinin sanığa son olarak 2011 yılı Nisan ayı içinde para vermesi nedeniyle bu tarihin suç tarihi olduğu anlaşılmakla, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 01/02/2011 tarihi olarak yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "60 GÜN", "50 GÜN" ve "1000 TL" ibarelerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi ve gerekçeli karar başlığından suç tarihine ilişkin “01/02/2011”ibaresinin çıkartılarak yerine “01/04/2011” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.