MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Güveni kötüye kullanma,HÜKÜM : Mahkumiyet, 155/1, 52/2-4, 53 uyarınca 6 ay hapis ve 2400 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:13/12/2010 tarihli kısa kararın açıklandığı duruşmada sanığın savunması alınırken kimlik bilgilerinde ana adı olarak ''Suna'' yerine Nevin, baba adı olarak ise ''Fehmi'' yerine ''Adnan'' yazılmış olması yargılamanın bütünlüğü içinde sonuca etkili görülmemiştir.Sanığın katılanlardan kiraladığı arabayı teslim tarihinde iade etmediği gibi kira bedelini de ödemediği ve böylece söz konusu suçu işlediği iddia ve kabul edilen olayda, katılanların istikrarlı anlatımları, sanığın ikrarı, kira sözleşmesi bir arada değerlendirilerek sanığın üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak ;1)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi, 2)5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120GÜN" ve "2400 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi ve TCK'nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.