Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1340 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5285 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : 1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan; Mahkumiyet 2- Özel belgede sahtecilik suçundan; Mahkumiyet (Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına)Dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik yapılan incelemede;Sanık hakkında kurulan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/563 değişik iş sayılı kararı 5271 sayılı CMK’nın 271/4 maddesi uyarınca kesin nitelikte olup, bu karara yönelik temyiz yolu kapalı olduğundan sanıklar müdafiilerinin temyiz istemiyle ilgili olarak dairemizce karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,2- Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanık ...'in yanında çalışan diğer sanık ...'yı azmettirmesi ile sanık ...'in doğalgaz dönüşüm işlemi için talepte bulunmamalarına rağmen ve haberleri olmadığı halde mağdur ve müşteki adına sanki müşteriymiş gibi internet ortamından ...Finans Tüketici A.Ş.'ne kredi başvurusunda bulunduğu, kredinin tahsis edilmesi üzerine müşteriler adına sahte kredi sözleşmelerini dodurup söz konusu finans şirketine gönderdikleri ve bu şekilde tahsis edilen kredilerin sanık ...'ın banka hesaplarına aktarıldığı, böylece sanıkların iştirak halinde basit dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;1- 6391 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 39. maddesine göre; “Finansman sözleşmesi, her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören sözleşmedir. Kredi geri ödemeleri, adına kredi açılanlar tarafından finansman şirketlerine yapılır.” hükmü karşısında finansman şirketlerinin de finansman sağlayan kredi kuruluşları oldukları anlaşılmakla, sanıkların sahte kredi sözleşmelerini düzenleyerek... Finansmanı A.Ş. şirketinden kredi almalarından ibaret eylemlerinin TCK'nın 158/1-j maddesi uyarınca “banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasına sağlamak maksadıyla nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek suç vasfında hataya düşülmek suretiyle yazılı şekilde basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,2- Atılı suçun mağduru olan ...nin 06.01.2011 tarihli cevabi yazısında; şikayetçi ... adına çekilen suça konu 7500 TL tutarlı kredinin, 1095 TL'sinin; mağdur ... adına çekilen 5150 TL tutarlı kredinin ise 456 TL'sinin ödendiği ve kredi borçlarının sanık ...'in şirket hesabına borç olarak temlik edildiğine ilişkin bildirimde bulunulduğu dikkate alınarak, kısmen geri verme ve tazmin nedeniyle TCK'nın 168/4. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması bakımından atılı suçun mağduru olan ...nin kısmi ödemeye rızası olup olmadığının sorulması ve sonucuna göre sanıklar hakkında TCK'nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3- Kabule göre de; sanıklar hakkında TCK'nın 157/1. maddesi uyarınca hapis cezası yanında ayrıca adli para cezasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son madde hükmü uyarınca sonuç ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.