MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 52, 51/2-3 ve 53. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 1.000 TL adli para cezası ile mahkumiyet, hapis cezasının katılanın uğramış olduğu zararın tazmini şartına bağlı olarak ertelenmesiDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında, sahte olarak ... adına düzenlediği iddia olunan “senet” nedeniyle zamanaşımı süresi içerisinde her zaman sahtecilik suçundan kamu davası açılabileceği değerlendirilerek yapılan incelemede,Sanık ...' ün, suç tarihinde kardeşi olan “...” ismini kullanarak ve kendisini çevresine bu isim ile tanıtarak, katılan ile tanışıp bir araç sattığı ve sonra aralarında anlaşarak bu aracı kiralamaya başladıkları, kiralanan araç nedeniyle sanığın, borçlusu “...” olan 03.02.2011 düzenleme tarihli 24.420 TL tutarlı senet düzenleyip müştekiye verdiği, sanığın bu şekilde müştekinin güvenini sağladıktan sonra müştekiden kredi kartını istediği, müştekinin de aralarındaki güven ilişkisine bağlı olarak kredi kartını kullanması için sanığa verdiği; sanığın müştekiye ait kredi kartı ile 23.500 TL tutarlı harcama yaptığı, sonra da kart borcunu ödemediği ve müştekiye satmış olduğu otoyu da iade etmeden ortadan kaybolduğu sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, sanığın tevil yollu ikrarı, katılan beyanı, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2-5237 sayılı TCK'nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin birinci fıkrasında gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceği hususları,3-TCK'nın 51/2. maddesine göre, cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabileceği, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edileceği, koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverileceği hükmüne yer verildiği, malvarlığına yönelik bazı suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen aynı Kanun'un 168. maddesinde, failin, azmettirenin veya yardım edenin etkin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde mağdurun rızası aranmaksızın, kısmî geri verme veya tazmin halinde ise mağdurun rıza göstermesi koşuluyla ve etkin pişmanlığın gerçekleştiği yargılama aşaması dikkate alınarak ceza indirimi öngörüldüğü, öte yandan aynen geri verme veya tazmin tedbiri aynı Kanun'un 51. maddesinde bir koşul olarak gösterilmiş ise de, yasal bir indirim nedeninin, bundan yararlanmama iradesini ortaya koyan failin cezasını etkisiz kılacak biçimde aynen tazmin tedbir şartına bağlı tutulması imkanının bulunmadığı, böyle bir uygulamanın, mağdurun zararını soruşturma veya kovuşturma aşamalarında gidermeyen faillere yeni bir olanak tanırken, soruşturma veya kovuşturma aşamalarında zararı ödeyen sanık veya sanıklar aleyhine ve adalete aykırı bir sonuç doğuracağı, maddenin düzenleniş amacının da bu şekilde yorumlanamayacağı gözetilmeyerek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanık hakkında ertelemenin, katılanın uğradığı zararın giderilmesi şartına tabi tutulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.