MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın katılanı arayarak kendisini emniyet müdürlüğünden aradığını söyleyerek bildirdiği hesaba para yatırmasını sağladığı, sanığın suça konu paranın bir kısmını çektiği, aynı yöntemle başka bir kişi adına para yatırmasını sağlamasına rağmen yakalanması nedeniyle parayı çekemediği, bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 14 maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 158/1-l maddesinde “Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunun düzenlendiği, daha önce Asliye Ceza Mahkemesinin görevine giren suç tipinin anılan düzenlemeyle Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girdiği, bu durumda görevin kamu düzenine ilişkin olması ve derhal uygulanması gerekmesi karşısında; atılı nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin davaya bakma, delilleri takdir etme ve tartışmasının üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesinin görevine gireceği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.