Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11254 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11306 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 52/2 ve 53/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın katılanın eşinin akrabası olduğu ve katılanı arayarak ... isminde bir asker arkadaşının tarla sürerken gömü altın bulduğunu, paraya çevirmek istediklerini söylediği, katılanın iki defa yol parası gönderdiği, kendisini ... ismiyle tanıtan temyiz dışı sanık ...’nun katılana verdiği numune için kuyumcunun gerçek olduğunu söylemesi üzerine sanığın katılan ile birlikte kuyumcuya gittikleri, sanığın dükkan dışında altınları satmak istediği, ancak kabul edilmediği, bunun üzerine daha sonra sanığın katılanı arayarak 10.000 TL nakit ve 10.000 TL tutarındaki senet karşılığında altınları kendisine vereceğini, ...’ın kendisini otogardan alıp eve getireceğini, evin kalabalık olduğunu söyleyerek parayı sayıp senedi yapmalarını istediği, ayrıca “altınları aldım geliyorum enişte” dediği, evin dışında katılanın para ve senedi ... ismiyle bildiği ...’ya verdiği, ancak bu sanığın para ve senedi alıp kaçtığı iddia olunan olayda; Sanığın savunmaları, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından sanığın hileli hareketlerle katılandan haksız menfaat elde ettiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.